Nefsin Mertebeleri

Nefsi levvamenin sıfatları

Nefsi levvamenin sıfatları

Nefs-i levvame, İslam tasavvufunda nefsin yedi makamından ikincisidir ve kendini kınayan nefs olarak bilinir. Bu makamda kişi, yaptığı hataların ve günahların farkına varır, pişmanlık duyar ve kendini eleştirir. Nefs-i levvame’nin bazı önemli sıfatları şunlardır:

  • Kendini Kınama ve Pişmanlık: Bu, nefs-i levvamenin en temel özelliğidir. Kişi, işlediği günahlardan veya hatalı davranışlardan dolayı sürekli bir pişmanlık ve üzüntü içindedir. Yaptıklarından dolayı kendini sorgular ve kınar.
  • Hataların Farkına Varma: Nefs-i emmare (nefsin ilk makamı) halindeki gafletten uyanışın bir işaretidir. Kişi, doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü daha net ayırt etmeye başlar.
  • İyilik ve Kötülük Arasında Gidip Gelme: Bu aşamada nefs tamamen terbiye edilmiş değildir. Bazen iyilik yapma eğilimindeyken, bazen de kötü arzulara yenik düşebilir. Bu bir iç çatışma ve mücadele halidir.
  • Tevbe ve Dönüş İsteği: Hatalarının farkına varan nefs, bu durumdan kurtulmak için Allah’a yönelme, tevbe etme ve daha iyi bir insan olma arzusunu taşır.
  • İbadetlerdeki Eksiklikleri Görme: Nefs-i levvame, ibadetlerini yerine getirirken dahi, bu ibadetlerin samimiyetinde veya kalitesinde eksiklikler olduğunu düşünebilir. Daima daha iyi bir kul olma gayretindedir.

Bu makam, nefsin tekamül yolculuğunda önemli bir basamaktır. Nefsin daha üst mertebelere (mülheme, mutmainne gibi) yükselmesi için bu içsel mücadele ve özeleştiri süreci gereklidir.

Nefs-i Levvame’nin Diğer Özellikleri ve Psikolojik Yansımaları

Daha önce bahsettiğimiz temel sıfatların ötesinde, nefs-i levvame’nin farklı ve daha derinlemesine ele alınabilecek başka özellikleri de bulunur. Bu makamdaki bir kişinin yaşamında ve iç dünyasında görülen diğer önemli belirtiler şunlardır:

İlgili Makaleler
  • Sürekli Bir Vicdan Muhasebesi: Bu nefs, kendini sürekli bir iç sorgulama ve hesaplaşma halinde bulur. Yaptığı her eylemi, söylediği her sözü ahlaki ve manevi bir süzgeçten geçirir. Bu, bazen aşırı bir vicdan azabına dönüşebilir.
  • İyilik Yapma Gayreti: Kınanma hissinden kurtulmak ve iç huzura kavuşmak için daha fazla iyilik yapmaya yönelir. Bu, sadece ibadetlerde değil, aynı zamanda günlük hayattaki insanlara yardım etme, doğru ve dürüst olma çabasıyla da kendini gösterir.
  • Gizli Günahlardan Utanma: Nefs-i emmare’deki gibi aleni günahlara eğilimi azalır. Eğer bir hata yaparsa, bunun gizli kalmasını ister ve bu durumdan dolayı büyük bir utanç duyar. Bu, içindeki manevi uyanışın bir işaretidir.
  • Manevi Doyumsuzluk: İbadetleri yerine getirmesine rağmen, tam bir tatmin hissi yaşayamaz. Kalbinde her zaman daha fazlasını arayan, Allah’a daha yakın olma özlemi çeken bir boşluk vardır. Bu durum, onu daha ileri makamlara yükselmek için motive eder.
  • Sürekli Bir Tevbe Hali: Hataların farkına varılmasıyla birlikte, dilinden tevbe (estağfirullah) eksik olmaz. Bu sadece bir söz değil, aynı zamanda kalpten gelen bir pişmanlık ve arınma isteğinin göstergesidir.
  • Ruhsal Çalkantılar: Nefs-i levvame, nefs-i emmare’nin tamamen yıkılmış hali değildir. Bu yüzden kişi, nefs-i emmare’nin arzuları ile vicdanının sesi arasında gidip gelir. Bu durum, onu bazen karamsarlığa, bazen de büyük bir manevi azim ve kararlılığa sürükleyebilir. Bu içsel savaş, bu makamın en belirgin özelliklerindendir.
  • Nefs-i levvâmenin de öne çıkan sıfatları; günah işlemeye meyilli olmak, kendini beğenmek, uyku ve yemeğe düşkünlük, cehalet, hırs, gizli riya ve pişmanlıktır. Bu mertebede hamlık hâlâ devam ettiği için kişi beğenilmekten, yaptığı iyi amellerden dolayı övülmekten hoşlanır.

Bu makam, tasavvufta bir nevi “ergenlik dönemi” gibidir. Tamamen olgunlaşmış olmamasına rağmen, kendini tanıma ve olgunlaşma yolunda büyük bir adım atmıştır. Bu içsel mücadele, kişiyi daha yüksek manevi derecelere ulaştıracak olan temel bir adımdır.

Next Sayfamız

Başa dön tuşu