Semerkand Dergisi

Rabbimizin rahmeti günahlarımızdan büyüktür

Allah Teala; “Ya Musa! Bana günahsız bir ağızla dua et” diye buyurur. Musa (a.s) “Ya Rabbi! Bende öyle bir ağız yok” deyince Allah Teala, Musa Peygamber’e başkasının ağzıyla dua etmesini işaret ederek şöyle hitap eder:

Rabbimizin rahmeti günahlarımızdan büyüktür

Allah Teala buyurdu ki; ‘Ey Ademoğlu! Sen bana dua ettiğin ve benden umduğun sürece, işlediğin günaha aldırmadan seni bağışlarım! İşlediğin günahlar gökteki bulutlara erişse bile, benden bağışlanma dilediğinde seni bağışlarım! Ey Ademoğlu! Yeryüzünü dolduracak kadar hatayla bana gelsen, sonra şirk koşmadan huzuruma çıktığın takdirde ben de sana yeryüzü dolusunca bağışlamayla gelirim!” (Tirmizi)

Enes b. Malik’ten (r.a) rivayet edilen Allah Rasülü’nün (s.a.v) bu sözleri Rabbimizin affının yüceliğine işaret eder. “Allah’ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları bağışlar.” (Zümer, 53) buyuran Yüce Mevlamız, günahlarının çokluğundan ümitsizliğe kapılmış, hayatı kendine zindan eden kişilerin kalplerine ümit ışığı akıtmaktadır. İnsan ne kadar günahkar olursa olsun tövbe için Rabb’in huzurunda yakardığında mutlaka bağışlanacağı ümidini taşıması gerekir.

Günahsız ağızla dua etmek

Allah Teala; “Ya Musa! Bana günahsız bir ağızla dua et” diye buyurur. Musa (a.s) “Ya Rabbi! Bende öyle bir ağız yok” deyince Allah Teala, Musa Peygamber’e başkasının ağzıyla dua etmesini işaret ederek şöyle hitap eder: “Etrafındaki insanlara iyi davran ki senin için gece gündüz dua etsinler.

İlgili Makaleler

Günah işlemediğin ağız, başka birinin senin için özür dileyip, dua ettiği ağızdır. Yahut kendi ağzını temizle. Allah’ın adını zikreden ağız temizlenir. Allah’ın ismi her lekeyi temizler ve sıkıntıyı giderir.” (Mesnevi)

Müslümanın koyunu bile helal yemeğe dikkat ederdi

Tüsteri Hazretleri birisine bir koyun satar. Satın alan adam bir süre sonra koyunu ona geri getirip “Bu koyunu geri al; çünkü ot yemiyor!” der. Tüsteri Hazretleri, “Onun ot yemediğini nereden çıkarıyorsun?” diye sorar. Adam “Onu otlatmak için götürüp bir tarlaya saldım; ağzını hiçbir şeye sürmedi” der.

Tüsteri Hazretleri de “Ey efendi! Yanlış yapmışsın! Bilesin ki insanların ekinlerini yemek bizim koyunumuzun adeti değildir; git ona paranla aldığın otu ver!” deyince adam gider ve denildiği gibi yapar. Koyun ot yemeğe başlar. Demek ki bir zamanlar Müslümanların helal gıda hususundaki hassasiyetleri, sahip oldukları hayvanlara bile sirayet etmekteydi. (Muhabbetteki Sır, O.N. Topbaş)

Sabır baş gibidir

Sabrın, insanın imanındaki yeri vücuttaki baş gibidir. Baş kesilince vücudun da hayatiyetini kaybedeceğini belirten Haris-i Muhasibi sözlerine şöyle devam eder: “Seni kızdıran, onuruna yönelik bir söz işittiğinde affet; duyma. Bunlar yapmaya değer işlerdir.” Hz. Ömer de şöyle buyurmuştur:

“Allah’tan korkan kızgınlık göstermez. Allah’tan korkan dilediğini yapmaz. Kıyamet günü olmasaydı bu gördüklerinizin dışında başka şeyler görürdünüz. Çünkü ahiret korkusu olmadığında herkes fütursuzca hareket eder hiçbir düzen, güzellik kalmazdı.” (Muhasibi, Risaletü’l-Müsterşidin)

Namazda ağlanır mı?

“Bir Müslüman namazda feryat edip ağlasa, namazı bozulur mu?” diye arif bir zata sorulunca şu cevabı verir: “Adamın neden ağladığını öğrenmek gerekir. Allah aşkına ağlıyor ve günahlarından dolayı pişmanlık duyup gözyaşı döküyorsa namazı bozulmaz. Hatta o namaz daha da olgunlaşır, makbul olur.

Namazın gönül huzuru ile kılınması gerekir. Eğer namaz kılan kişi bedenindeki bir rahatsızlıktan, sıkıntıdan veya evladının ayrılığından ağlıyorsa, namazı bozulur. Namazın kemalatı dünyalık her şeyi terk etmeyi gerektirir.” (Mesnevi)

Gıybeti haram kılan Allah Tealadır

Peygamber Efendimiz (s.a.v) gıybeti şöyle açıklar: “Bir kimse hakkında bir şey söylendiğinde o kimse onu duyduğunda rencide olacaksa o söz doğru bile olsa gıybettir.” İbni Sirin’e, gıybetini yapanı affetmesi söylenince şu cevabı verir: “Gıybeti ben haram kılmadım ki helal edeyim. Gıybeti haram kılan Allah Teala’dır. O’nun haram kıldığını ise asla helal etmem.” (İ. Gazali)

Hayırda olmanın üç yolu

Cüneyd-i Bağdadi Hazretleri bir adama nasihat ederken şunları söyler: “Hayrın tamamı üç şeyde toplanmaktadır. Gündüzünü sana hayırlı olacak şeylerle geçiremiyorsan zararlı şeylerle geçirme. Hayırlı kimselerle dostluk edemiyorsan şerli insanlarla beraber olma. Malını Allah’ın rızasının olduğu yerlerde infak edemiyorsan, Allah’ın gazabının olacağı yerlerde harcama.”

Efser BERİN
Rabbimizin rahmeti
Mürşid ile Tevbeye Mecbur muyuz?

Antika ve Porselen Tamiri | Antika Hastanesi

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu