Mehmet IldırarSemerkand Dergisi
Çok Okunuyor

Şeytan ateşi zikir ateşi

Aile kavgaları nasıl çıkar? Hanım derviş olmuştur, zikir ateşi sarar. Kocası gafildir, hanımını açtırır. Aksi de olur. Bey derviştir; hanım gafildir, plaja, saza caza gitmek ister.

Şeytan ateşi zikir ateşi

Salı günü dereye, Çarşamba günü tepeye, Perşembe günü zinaya, Cuma günü tövbeye giden insana, yörüngesini seçemediğinden “seyyar” denilmiş, “sabit” denmemiş.

Henüz sabit olamadığı için müridlere de “seyyar” denilir. Mevlâ Zülcelâl sesleniyor ki:

Ey itminana ermiş (mutmainne) nefs! Sen O’ndan razı, O da senden razı olarak dön Rabbine. Kullarımın arasına katıl. Katıl cennetime.” (Fecr, 27-30)

İlgili Makaleler

Burada “Mutmainne” okurken “irci‘ katıl” demek sabitin hakkıdır. Seyyare olan “irci’ hitabından anlamaz. “İrci’ hitabında iki hüküm vardır: Sen Allah’tan razı olarak, Allah da senden razı olarak.. Allah rızayı önce bize yükledi: “Sen benden razı olursan ben de senden razı olurum.”

Kul Allah’tan nasıl razı olur?

İradesi ve tercihleri, tevekkülü, fikri ve zikriyle Rabbinin fermanında yörünge olarak dolaşmakla olur. Fakir yaptı, hasta oldun, musibet geldi; razı olacaksın! Her ne hal olursa olsun “Lebbeyk Al-lahümme Lebbeyk” diyeceksin, başım gözüm üstüne diyeceksin, işte bu hal Allah’tan razı olmayı gösterir. Hâlık-i Zülcelâl de ondan razı olur.

Cennet Allah’ındır. Oraya amel karşılığında girilmeyip, ancak ihsan ve ikram olunduğundan, O sana “gir” der. “Ben kazandım, gireyim!” diyemezsin.

Seyyar, üzerinde büyük ağırlık ve can sıkıntısı hisseder, kalbi ferahlamaz, huzur bulamaz, organları çatır çatır kırılıyor gibi olursa, bilsin ki şeytan ateşine tutulmuştur. Sıtma ateşine tutulan nasıl titrerse, şeytan ateşine tutulan da evini ve çevresini kırar geçirir.

Seyyar bir hafiflik, iç rahatlığı, kalp güzelliği duyuyor, evine ve çevresine karşı merhametli davranıyorsa, bu kulun kalbinin fezasından yükselen fikir ve zikir ateşidir.
Zikir ateşi her şeyi yakıp yok eder.” Çünkü ilahî hükümdür. Allah’ın emrettiği bir nuraniyettir. Ancak Allah’ın zikrinin nuru vücut iklimindeki zulüm ateşini söndürür. Filan hastalığa filan ilaç deva olduğu gibi; nefs, vücut ve şeytan ateşine zikrin ve fikrin nuru şifa verir, söndürür.

Zikrin nuru şöyle der: “Girdiği evde ben varım. Artık benden başka bir şey olmayacak!” Bu ise “La ilahe illallah” sırrıdır. Allah’tan uzaklaştıran her türlü ateşi bu sır söndürür. Zikir karanlığı yok eder, letâifi nura boğar.

Zikredenin elinde zikir olursa, zikredilen de Allah olursa, zâkir Allah’la dost olur. Allah nurdur. Kalp evine zikrin nuru girer. Nur üstüne nur olur. Nur Suresi, 35’inci ayet-i kerimedeki nurdan murad da, Allah bilir, budur.

Zikir haktır, gerçektir. Hazları yok eder, hakları baki kılar. Hazlar varlığa ait bir takım fazlalıklardır, israftan, aşırılıktan meydana gelir.
Yemek yemek ihtiyaçtır, haktır. Çeşit çeşidini yemek, lüks içinde yemek aşırılıktır, israftır, hazdır. Açık saçıklıkla gösterişli yerlerde yapılan düğün hazdır. Haz cehenneme asfalt döşer. Normal bir düğün ise helaldir, haktır.

Belaların çoğu hazdan gelir

Aile kavgaları nasıl çıkar? Hanım derviş olmuştur, zikir ateşi sarar. Kocası gafildir, hanımını açtırır. Aksi de olur. Bey derviştir; hanım gafildir, plaja, saza caza gitmek ister. Aile geçimsizliklerinin çoğu, nuranî hazları alanlarla nefsanî nazlarını öne sürenlerin geçinememesinden çıkar. Biri haktan yana olurken, öbürü halktan yana olur. Neticede boynu bükük çocuklar kalır.

Konuşulan kelâm haktan yana ise sulh ve sükûnet olur. Hazdan yana kelam varsa o evde zikrin nuru parlamaz. Zikir ateşi vücutta galip gelirse haz düşüncelerini yok eder. İsraf kapanır, aşırılık biter. Vücudun mayası helal ile yoğurulursa, Hak Tealâ’nın zikrine kapı açan bir saray olur.

Şah-ı Nakşibend k.s. hazretleri buyuruyor: “Namazda huşu ve hudû bulmak istiyorsan abdeste ve lokmaya dikkat et.” Lokma ne ile yoğurulduysa akıbet ona döner. Zikir ile çiğnendi ise, helalinden konulduysa nur olur; damarlarda kan olarak dolaşır. Her bir lokma Hakk’a bir kapı açar.
Ama lokmanın aslı haram ise, haram lokma ile dolan vücut namazda uyur, Kur’an okurken hayal kurar, zikir çekerken gezmeye, vesveseye gider. Onun için, helal rızık ve helal yemek sofinin sermayesidir.

Mehmet ILDIRAR
SEMERKAND DERGİSİ
Şeytan ateşi zikir ateşi

Antika ve Porselen Tamiri | Antika Hastanesi

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu