Aile ve Çocuk

Hayırsever evlatlar yetiştirelim

"M.Saki EL HÜSEYNİ"

Hayırsever evlatlar yetiştirelim

İçinde bulunduğumuz zaman, insanı hep bir mücadele ve rekabet ortamının içine itiyor. Bir çocuk daha okul yıllarından itibaren başkalarını geçip öne çıkmak üzere eğitiliyor hem öğretmenleri hem anne babası tarafından. İnsanın derslerinde, işinde, hizmetinde başarılı olmak için çalışması, gayret göstermesi kötü değildir. Hatta tavsiye edilir, olması gerekendir. Kötü olan, bunun yegane amaç haline getirilmesidir. Niyetlerin bozulması ve bu bozukluk neticesinde de insanın bencilleşerek çevresindekileri ezmesidir. Kendinden gayrisini düşünmemesidir.

Çocuğun ahlakı derslerinden önemlidir

Anne babaların bu açıdan kendi niyetlerini kontrol etmesi kadar çocuklarını da bu şuur üzere yetiştirmesi gerekir. Çocuklarını sadece dünyalık amaçlar için koşturmaları, çocuk okuldan geldiğinde sadece derslerini sormaları, gün içinde iyi-kötü neler yaptığıyla ilgilenmemeleri yanlıştır. Çocuğun iyi bir Arkadaş, saygılı bir öğrenci, hayırlı bir kul olduğu derslerinden çok daha mühimdir. Zira bu hayat fani, ahiret bakidir.

Çocuklarımızı iyiliğe teşvik etmeliyiz

Allah Teala  “İyilik ve takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın” (Maide, 2) buyuruyor. Çocuklarımızı ayet-i kerimede emredildiği üzere iyilik yapmaya teşvik etmeliyiz. İyilik ve takvada ailemizle yardımlaşmalıyız. “Dersini iyi dinle” diye tembihlediğimiz çocuğumuza “Yemeğini Arkadaşınla paylaş”, “Yardıma ihtiyacı olana yardım et” gibi nasihatler etmeyi unutmamalıyız. Sokakta Arkadaşlarıyla oynayıp eve gelen çocuğa neler yaptığını sorup, yaptığı iyiliklerin, hayırların Allah’ın rızasını kazandıracağını; kötülüklerin Allah’ın sevgisinden mahrum bırakacağını söylemeliyiz.

Onlara iyiliğin ne olduğunu anlatmalıyız. Cömert olmanın, insanlara yumuşak ve saygılı davranmanın, yardıma ihtiyacı olana yardım etmenin insanı güzelleştireceğini belirtmeliyiz. Yolda duran bir çöpü alıp çöp kutusuna atmanın yahut hayvanlar yesin diye sokak aralarına bir kap yiyecek, su koymanın Allah’ın rızasını kazandıracak işler olduğunu söylemeliyiz. Allah’ın rızasının, sevgisinin bu kadar küçük şeylerle bile kazanılabileceği düşüncesi çocukların hoşuna gider. Nasıl gitmesin? Büyüklerin bile hoşuna gidiyor böyle şeyleri duymak. Zira bunlar Allah’ın rahmetinin büyüklüğünün göstergesidir ve ümitlerimizin tazelenmesine vesile olur.

İlgili Makaleler

Bugünün küçük iyiliği yarına kat kat büyür

Küçük yaşında bu tür iyilikler yapmaya alışan bir çocuk geleceğin hayırsever müminlerinden biri olur. Bugün kedi köpeğe bir kap yemek veren bir çocuk büyüdüğünde kimsesizlere aşevleri açabilir. Bugün Arkadaşının ihtiyacını gideren bir çocuk yarın kimsesizlerin, düşkünlerin imdadına koşar. Hasılı iyilik yapmayı öğrenen, ahlak haline getiren çocuğun karakteri de düzgün olur.

Hem topluma hem anne babasına hayrı dokunur. Yaptığı işlerde atacağı adımların birine zarar verip vermediğine dikkat eder. Kendi geçimini sağlarken başkalarının zayıf durumundan çıkar sağlamaz. Daha fazla kazanmak için hileye başvurmaz. İçinden çıkmadığı durumlarda yalandan medet ummaz. Doğru ve güzel olana alışık bir insan kötü bir işler yapmaya çekinir; bu tür hareketleri kendine yakıştırmaz.

Çocuğun iyiliğinde anne babaya da pay var

Peygamber Efendimiz (s.a.v) “Bir iyiliğe öncülük eden kimseye o iyiliği yapanın ecri gibi sevap vardır” (Müslim) buyuruyor. Çocuklarımızı iyiliğe teşvik etmemiz bizim de o iyiliğin sevabından nasiplenmemize vesile olur. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir gün Ravha mevkiinde bir deve kervanına rastladı ve “Sizler kimlersiniz?” dedi. Onlar “Biz Müslümanlarız, sen kimsin?” diye sordular.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) “Ben Allah’ın Rasulüyüm” dedi. İçlerinden bir kadın, küçük bir çocuğu Peygamberimiz’e (s.a.v) doğru kaldırarak “Bu çocuğun haccı olur mu?” diye sordu. Rasulullah Efendimiz (s.a.v) “Evet, ayrıca sana da sevap vardır” buyurdu. (Müslim)

Ve son olarak, Allah Teala Kur’an-ı Kerim’de Al-i İmran suresinin 104. ayetinde şöyle buyuruyor:

“Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.”

“Zulümden sakınıp kaçınınız. Çünkü zulüm, kıyamet gününde zalime zifiri
karanlık olacaktır. cimrilikten de sakınınız. Çünkü cimrilik sizden önceki
ümmetleri helak etmiş, onları birbirlerinin haksız yere kanlarını dökmeye,
haramlarını helal saymaya sevketmiştir.” (Müslim)

M.Saki EL HÜSEYNİ

Antika ve Porselen Tamiri | Antika Hastanesi

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu