Sadat-ı Nakşibend-i

Derviş Muhammed

Derviş Muhammed

Namsız ve nişansız olduğu isimlerinden belli.

Muhammed Zahid’ten sonra kol başı. Devamlı cezbe, istiğrak, şevk ve zevk hallerinde. İlk on beş yıl mürşidini görmedi, tanımadı. Bu müddet içinde devamlı riyazet.

Harabelerde ömür sürdü yıllarca zikretti, fikretti. Bir gün yine harabelerde, açlığın tesiriyle mecal kalmamış, mübarek başını semalara kaldırdı:

İlgili Makaleler

” Allah’ım..! ”

Karşısında Hızır (A.S); “Eğer istediğin sabır ve kanaatse kalk git, Muhammed Zahid’i bul, sabır ve kanaati sana öğretsin.” Gitti,buldu, oldu ve erdi.

Mevlâna Derviş Muhammed (K.S) ihsanına ve himmetine fazlasıyla nail olduğu şeyhinden inabe almadan önce on beş sene boyunca vakitlerini ilim, irfan ve zühd ile geçirdi. Aç ve uykusuz bir şekilde yalnız başına harabelerde zikir ve fikir ile meşgul oldu. Bir gün açlığın şiddetinden çaresiz kalınca yüzünü semaya çevirdiğinde karşısında Hızır (A.S)ı gördü. Hızır (A.S) ona şöyle buyurdu:

-“Eğer isteğin sabır ve kanaat ise Hâce Muhammed Zâhid’in (K.S) hizmetine koş. O sana sabır ve kanaati öğretir.”

O da Hızır (A.S)ın yüksek emrine imtisalen hemen Hâce Muhammed Zâhid (K.S) hazretlerinin huzuruna vararak ona teslim oldu.

Mustafa İsmet Garîbullah Büyük Şeyh Efendi (K.S) Risâle-i Kudsiyye’sinde şöyle buyurmuştur:

Mevlânâ Muhammed Zâhid hazretlerinin huzurundan hiç ayrılmayan Derviş Muhammed (K.S) yüce menzilleri aşarak onun halifesi oldu. Sohbetlerinde insanlara her daim hak ve hakikati anlatarak onlara doğru yolu gösteren bir kandil oldu.

Kendisi de halifeler yetiştirerek bu yüce yolun Buhara ve Semerkand’da daha fazla yayılmasını sağladı.

Hâcegî Emkenegî hazretleri dışındaki halifelerinin bir kısmı şu zatlardır: Hâce Büzürk Kemend Sebzî, Hâce Muhammed Rıza, Şeyh Muhammed Halvetî (K.S).

İmam-ı Rabbânî (K.S) hazretleri Mevlânâ Derviş Muhammed hazretlerinin, Muhammed Zâhid (K.S) hazretlerinden hilafet ve icazet aldığının muhakkak olduğuyla alakalı bir mektup yazmıştır. Zira o dönemde bazı kimseler onun Muhammed Zâhid (K.S) hazretlerinden icazetli olmadığını ileri sürmüşlerdi. Mevlânâ İmam-ı Rabbânî, Mevlânâ Hâcegî Emkenegî hazretlerinin oğluna yazdığı mektubunda şöyle buyurmaktadır:

“Meşayıh’ın (K.S) isimlerinin tahkîki konusunda şeyhimiz Hâce Muhammed Bâkî’den (K.S) bize ulaşan şudur: Mevlânâ Hâcegî Emkenegî (K.S) ile Hâce Ahrâr (K.S) arasında iki zat bulunmaktadır. Bunlardan birisi Mevlânâ Derviş Muhammed (K.S), diğeri ise Mevlânâ Derviş Muhammed’in  dayısı olan Mevlânâ Muhammed Zâhid’dir (K.S).

Derviş Muhammed (K.S) zamanının büyüklerindendir. Tüm Mâverâünnehir halkı onun faziletini, olgunluğunu, şanının ve halinin yüceliğini kabul etmiştir. İster ömrünün ilk senelerinde olsun, isterse son demlerinde olsun onun icazetsiz olarak mürid kabul etmesine akıl cevaz vermez.

Çünkü böyle bir şey hainliktir ve diyanetten uzaktır. Böyle bir şeyin sadır olması en düşük mertebede bulunan bir müslümandan bile beklenmezken nasıl olur da din büyüklerinden beklenilebilir?”

Vefatı

Mevlânâ Derviş Muhammed (K.S) 970 (m. 1562) senesinde vefat etmiştir. Allah (Celle Celâluhû) bizleri şefaatine nâil eylesin

H. 970’de vefat ettiler. Böster isimli bir yerde defnedildiler.
Mübarek; orta boylu, güler yüzlü, beyaz sakallı idi.

Derviş Muhammed
Hz.Muhammed Mustafa (S.A.V)
Vird Ne Demektir?

Antika ve Porselen Tamiri | Antika Hastanesi

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu