Kitap Tanıtımları
Çok Okunuyor

Mahşer Günü

-"Yâ Cebrail! Rabbim beni paramparça etti. Duvarlarım, alametlerim yok olup gitti. Artık Hz. Muhammed'in (SAV) kabrinin nerede olduğunu bilmiyorum"

Mahşer Günü

Hz. Abbas’tan (RA) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (SAV) şöyle buyurmuştur:
-“Kıyamet gününde kabri açılacak ilk kişi benim, ama bununla övünmüyorum.”

-“Ademoğlunun efendisi de benim, fakat bunu iftihar için söylemiyorum.”

-“Kıyamet gününde yegâne şefaat edecek kişi de benim, lâkin bununla da iftihar etmiyorum.”

İlgili Makaleler

-“Kıyamet gününde livâü’l hamd sancağı başımın üzerinde açılacak ve bütün peygamberler de sancağımın altında toplanacaklardır, kesinlikle bunu övünmek için söylemiyorum. ”

-“Ümmetim de ümmetlerin en hayırlısıdır, ancak bunu iftihar için söylemiyorum. ”

-“Ümmetim, diğer ümmetlerden önce hesaba çekilecektir. Sanki ben, ümmetimin ve diğer ümmetlerin mezarlarından kalktıklarını, başlarından ve yüzlerinden toprakları sildiklerini görüyor gibiyim. Ayrıca onların, “Lâ ilahe illallah Muhammeden resûlullah ” dediklerini de duyuyor gibiyim. İşte bugün Allah’ın vaat ettiği ve peygamberlerin doğruladığı gündür.”

İlk Diriltilecek Benim!

İbn Abbas (RA) şöyle anlatmıştır:
– Şüphesiz kıyamet gününde kabrinden ilk olarak Hz. Muhammed (SAV) kalkacaktır. Hz. Cebrail (AS), beraberinde burak olduğu halde, İsrafil de (AS) yanında livâü’l-hamd sancağı ve (keramet) tacı olduğu halde, Azrail de (AS) beraberinde iki kat cennet elbisesi olduğu halde yeryüzüne ineceklerdir. Sonra Cebrail (AS) yeryüzüne hitaben;

-“Ey dünya! Hz. Muhammed’in (SAV) kabri nerede” diye nida edecektir. Yeryüzü,

-“Yâ Cebrail! Rabbim beni paramparça etti. Duvarlarım, alametlerim yok olup gitti. Artık Hz. Muhammed’in (SAV) kabrinin nerede olduğunu bilmiyorum” diye cevap verecektir.

Tam o sırada Hz. Peygamberin (SAV) kabrinden gökyüzüne doğru direk şeklinde bir nurun yükseldiği görülecektir. Bunun üzerine dört (büyük) melek, Resûlullah’ın (SAV) kabrinin başına gelip duracaklardır. Sonra İsrafil (AS),

-“Ey temiz ruh! Temiz cesede dön” diye seslenecektir.

Bu çağrı ile kabrin üzerindeki toprak çatlayacaktır. Peşinden ikinci defa nida edecektir. Bu sefer de kabrin toprağı ikiye ayrılacaktır. Sonra üçüncü kez nida edecektir. Bu çağrı ile birlikte Hz. Peygamberin (SAV) kabrinden kalktığı görülecektir.

Resûl-i Ekrem (SAV), mübarek kabrinden kalkar kalkmaz saç ve sakalından toprakları silkelemeye başlayacaktır. Peşinden de sağına ve soluna bakacaktır. Ancak her tarafın yıkıldığını, tek bir imarın kalmadığını görecektir. Hz. Resûlullah (SAV), bu durum karşısında ağlayacak ve göz yaşları mübarek yanakları üzerine dökülecektir.

İnsanlığın Yeniden Dirilişi

Sonra İsrafil (AS) şöyle nida edecektir:

-“Ey çürümüş bedenler, dağılmış kemikler, etrafa saçılmış saçlar, kopmuş ve parçalanmış damarlar! Kuşların kursaklarından, yırtıcı hayvanların karınlarından, denizlerin derinliklerinden, yerin içinden çıkın ve âlemlerin Rabb’i olan Allah’ın huzuruna arzolunmaya gelin!

Sonra da bütün canlıların ruhları sûrun içindeki raflara konulacaktır. Çünkü sûrun içinde canlıların ruhları kadar raflar mevcuttur. Bundan sonra İsrafil (AS) sûra üfürecektir.

Bununla birlikte gökyüzünden yeryüzüne hayat suyu yağdırılacaktır ki bu su, erkeklerin suyunu andıracaktır. Bu su ile kemikler bitecek, damarlar dolacak, etler ve deriler bitecektir. Ancak cesetler cansız bir halde üst üste yığılı olduğu halde bekleyeceklerdir. İşte o anda Allah Teâlâ, Hz. İsrafil’e şöyle emir buyuracaktır:

-“Yâ İsrafil! Sûra üfle ve benim iznimle ferah ve sevinç ehlinden olan kabir halkını dirilt!

Hz. İsrafil (AS) hemen sûra üfleyecek ve ardından da şöyle diyecektir:
-“Ey fâni ruhlar! Cesetlerinize dönünüz ve âlemlerin Rabb’i olan Allah’ın huzuruna arzedilmek üzere kalkınız!” O anda yüce Allah da şöyle buyuracaktır:

-“İzzet ve celâlime yemin ederim ki muhakkak her ruh cesedine dönecektir.

Ruhlar, yüce ve münezzeh olan Allah’ın yeminini işitmeleriyle birlikte kendi cesetlerine döneceklerdir. İşte o anda ruhların üzerlerindeki toprak açılacak ve dirilmiş olarak şaşkın bir şekilde sağa sola bakındıkları görülecektir.

Hz. Peygamber (SAV) Dirilişi Temâşâ Ediyor!

Bu sırada Fahr-i Kâinat Efendimiz (SAV), Beytülmakdis’te bulunan bir kayanın üzerinde oturuyor olacak ve canlıların kabirlerinden kalktıklarını, çekirge sürüleri gibi sağa sola dağıldıklarını seyredecektir.
Kabirlerinden kalkan insanlık kırk ümmet olarak kalkacaktır.

Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (SAV) ümmeti ise tek bir ümmet olarak kalkacaktır. Resul-u Ekrem (SAV) kabirlerinden kalkan ve deniz dalgalarını andıran ümmetini temâşâ edecektir. Hz. Cebrail de (AS);

-“Ey mahşer ahalisi! Cebbar olan Allah’ın huzuruna hesap vermek için gelin, toplanın” diye nida edecektir.

Mahşer Kuruluyor!

Yüce Allah, sonra Hz. Cebrail’e,
– Yâ Cebrail! Cehennemin kumandanı Mâlik’e git ve benim şu emrimi bildir:

-“Ey Mâlik! Rabb’in sana cehennemi mahşer yerine getirmeni emrediyor” buyuracaktır.

Hz. Cebrail de (AS) hemen cehennemin kumandanı Mâlik’e gidecek ve Cenâb-ı Hakk’ın emrini tebliğ edecektir. Allah’ın emrini alan Mâlik,

-“Yâ Cebrail, bugün hangi gündür” diye soracaktır. Hz. Cebrail (AS),

-“Bugün kıyamet günüdür. Bugün herkesin kazandığı ile karşılaşacağı gündür” diye cevap verecektir. Mâlik bu defa,

-“Yâ Cebrail, yüce Allah bütün kullarını mahşer yerine topladı mı” diye soracaktır. Hz. Cebrail de,

-“Evet, Cebbar olan Allah Teâlâ bütün mahlûkatı huzuruna topladı” diyecektir. Bu sefer Mâlik,

-“Peki, Muhammed ile ümmeti nerelerde” diye sual edecektir. Hz. Cebrail de,

-“Onlar, Cebbar olan yüce Allah’ın huzurunda bekletiliyorlar” diye cevap verecektir. Buna karşılık Mâlik,

-“Muhammed ümmeti zayıf bir ümmettir. Cehenneme, onun kokusuna ve uğultusuna nasıl tahammül edeceklerdir ki” diye soracaktır. Hz. Cebrail (AS),

-“Bilmiyorum” deyince Mâlik, cehenneme doğru korkunç bir nâra atacaktır. Bu nâra ile cehennem, sert ve şiddetli ayakları üzerine dikilecek ve zebanilerin elinden kurtularak mahşer ahalisine doğru süratle yürüyecektir. Cehennemin bu korkunç halini gören bütün mahşer halkı ağlayacak, öyle ki gözlerinde yaş kalmayacak ve kan akıtacaklardır.

Mahşer Günü
Siraceddin ÖNLÜER

Mürşid ile Tevbeye Mecbur muyuz?
Vird Ne Demektir?
Seyda Hazretlerinin Bir Kerameti

Antika ve Porselen Tamiri | Antika Hastanesi

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu