Adab-ı S.Abdulhakim el Hüseyni-Minhacü's seni

Ölüm Rabıtası

Dünyada bir garip gibi ya da yoldan geçen kimse gibi ol! Kendini kabir ehlinden say!

Ölüm Rabıtası

İnsanın kalbine muhabbetullah yerleşirse dünya sevgisi oradan çıkar. Bu sebeple şeyhler, Azîz ve Hakîm olan Allah’a yakın olmayı, O’nun rahmet ve tecellilerine mazhar olmayı engelleyen kirlerden temizlenme yolları ile meşakkat, mücâhede sıkıntıları, uykusuzluk, açlık ve riyâzet yorgunluğunun olmadığı arınma yollarını aradılar.
Sonra olması gerekeni yaparak kalpleri manevi kusurlardan arındıracak bir vesile buldular. Böylece kalpler manevi kirlerden kurtulacak, sırların geldiği bir yer olacak, Azîz ve mağfiret sahibi Allah Teâlâ’ya yönelecektir. İşte bu vesile, hiçbir kulun kaçamayacağı ölümü hatırlamaktır. Buna ölüm rabıtası denir.

Ölüm Rabıtasının Delilleri

Ölüm rabıtası dine sonradan girmiş bir hurafe ve bid’at değildir. Kur’ân-ı Kerîm, sünnet-i seniyye, sahabi ve âlimlerin sözlerinden delilleri vardır. Şimdi bunları tafsilatlı bir şekilde açıklayacağız inşallah. Kur’ân-ı Kerim’den Delil Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

الذي خلق الموت والحيوة ليبلوكم أيكم أحسن عملاً ”

İlgili Makaleler

“O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır” (Mülk 67/2).

Yani hanginizin daha çok ölümü hatırlayacağını, ondan sakınacağını ve ona hazırlanacağını sınamak için ölümü ve hayatı yarattı. İmam Kurtubî (R.A) şöyle buyurmuştur: “Süddî, ‘hanginizin daha güzel amel yapacağını’ ifadesini ‘hanginizin daha çok ölümü hatırlayacağını, ona güzelce hazırlanacağını ve ondan çokça korkup sakınacağını’ diye tefsir etmiştir.”

Hadis-i Şerifler ve Sahabilerin Sözlerinden Deliller

İbn Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: “Resûlullah (SAV) beni tutup şöyle buyurdu: Dünyada bir garip gibi ya da yoldan geçen kimse gibi ol! Kendini kabir ehlinden say!”

” Ebu Hüreyre’nin (R.A) rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Resûlullah (SAV) şöyle buyurmuştur:

كن في الدنيا كأنك غريب أو عابر  سبيل وعد نفسك في أهل القبور أكثروا ذكر هاذم اللذات

“Lezzetleri yok edeni (ölümü) çokça anın.”

Yine Ebû Hüreyre’nin (R.A) rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Resûlullah (SAV) şöyle buyurmuştur:
أكثروا ذكـر المـوت فـمـا مـن عبـد أكثر ذكره إلا أحيا الله تعالى قلبه وهـون عـليـه المـوت

“Ölümü çokça anın. Onu çokça anan hiçbir kul yoktur ki Allah onun kalbini ihya etmeyip ölümü kendisine kolaylaştırmasın.”

Hasan-1 Basri’nin (R.A) rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Resûlullah (SAV) şöyle buyurmuştur:

Hepiniz cennete girmek istiyor musunuz?” Sahabiler,
‘Evet yâ Resûlallah’ dedi. Bunun üzerine Resûlullah (SAV),

Emelinizi kısa tutun ve ecelinizi gözünüzün önünde tutun” buyurdu.

Ömer b. Hattâb (R.A) şöyle buyurmuştur:

“Hesaba çekilmeden önce nefsinizi hesaba çekin.” Ebü’d-Derdå el-Ensârî (R.A) şöyle buyurmuştur:

“Kim ölümü çokça anarsa, o kişinin sevinci ve hasedi az olur.” Ali b. Ebu Talib (R.A) şöyle buyurmuştur:

“Kim de ölümü gözlerse, hayırlarda acele eder.”

Ölümü çokça anan kimse şu 3 şeyle mükafatlandırılır.

1. Tövbede acele etmek
2. Kalp kanaati,
3. İbadet gayreti.

Ölümü unutan kimse de şu üç şeyle cezalandırılır:

1. Tövbeyi ertelemek,
2. Yeterli olana razı olmayı terk etmek,
3. İbadette tembellik.

İmam Râfiî (R.A) şöyle buyurmuştur:

Ölümü anmak herkes için müstehaptır.” Nitekim Resûlullah (SAV),

أكثروا ذكر هاذم اللذات

“Lezzetleri yok edeni (ölümü) çokça anın” buyurmuştur.

İmam Kurtubi (R.A) şöyle buyurmuştur:

“Ölümü anmak, bâki olan ahiret yurduna her an yönelme ve fâni olan dünya yurdundan rahatsız olma hissinin oluşmasına vesile olur. İnsan darlık-rahatlık, nimet-imtihan hallerinden hiç ayrılmaz. Kişi darlık ve imtihan halindeyse, ölümü hatırlaması o anki halin bir kısmını kendisine kolaylaştırır. Çünkü yaşadığı darlık veya sıkıntı sürekli devam etmez, ölüm ise bundan daha zordur. Eğer nimet ve rahatlık halindeyse ölümü hatırlaması, bu hale aldanmaktan ve güvenmekten onu alıkoyar.” İmam Tahtâvî (R.A) şöyle buyurmuştur.

“Her mükellefin ölümü çokça anması, tövbe ederek ve hak sahiplerine özellikle de hasta olanlara haklarını geri vererek ölüme hazırlık yapması gerekir”

Ölüm Rabıtası
Alıntı: El Minhacüs Seni-Adabı Şeyh Seyyid Abdülhakim Elhüseyni

Antika ve Porselen Tamiri | Antika Hastanesi

Başa dön tuşu